Bu çalışmanın amacı, eğitime gönül vermiş öğretmenlerin geçmişte eğitime dair edindikleri deneyimler, yaşadıkları sıkıntılar, içinde bulundukları ekonomik koşullar ve günümüz eğitimine dair düşünceleri, genç öğretmenlere tavsiyeleri doğrultusunda eğitim sistemine dair düşüncelerini ortaya koymaktır. Görüşme Karaçoban İlçesinde saygınlık kazanmış ve eğitime gönül vermiş kişilerle  gerçekleştirilmiştir.

 

Eğitim içerisinde bulundurduğu anlam itibariyle en önemli insan faaliyetlerinden birisi ve toplumların ilerlemesine katkı sağlayacak temel taşlardan biridir. Eğitim küresel olarak bir ülkenin geleceğinin şekillenmesinde önemli bir pay sahibidir. Eğitim insan yaşamının en soylu etkinliği olarak değerlendirilmekte ve uygar bir yaşamın vazgeçilmez ön koşulu olarak görülmektedir. Ayrıca eğitim, bireyin ve toplumun gelişmesine katkıda bulunan, ekonomik kalkınmayı destekleyen, kültürel değerlerin gelecek nesillere aktarılmasını sağlayan çok önemli bir süreçtir. Dünyada eğitim bir sistem dâhilinde yürütülmekte, öğrenci, öğretmen, yönetici, veli vb. bileşenleri ile birlikte eğitim sistemi de yaşanan bilimsel, teknolojik, ekonomik ve toplumsal değişmelerden etkilenmekte; kendisi de değişim ve dönüşüm geçirmektedir. Bu değişim ve dönüşüm sürecinde ülkeler eğitim sistemlerini yeniden gözden geçirmekte ve değişime ayak uydurmaya, yenilenmeye çalışmaktadırlar.

 

Bu bağlamda Karaçoban İlçesi Erenler Köyü’nde ikamet eden Mehmet Reşit SAMİ ile yapılan görüşmede geçmiş yıllarda eğitimin yoksulluk, imkanların kısıtlı olması,araç gereç yoksunluğu, ulaşım, yaşam sıkıntıları vb. gibi nedenlerin eğitimi olumsuz etkilediği ve öğrencilerin pek çoğunun bu nedenle eğitim hayatını bıraktıklarını ancak günümüz Türkiye’sinde imkanların düzeldiğini ve her öğrencinin istediği alanda kendilerini yetiştirecek imkana sahip olduklarını ifade etti. Öğretmenlere eğitim öğretim konusunda tavsiyelerinin neler olduğu sorulduğunda.  Mehmet Reşit SAMİ Öğretmenlerin öncelikle öğrenciye kazandırmak istediği tutum ve davranışı önce öğretmenin kendisinin bu davranış ve tutumu benimsemesi, uygulaması ve yaşaması gerektiğini vurgulamıştır. Bu davranış ve tutum öğretmen tarafından gerçekleştirildikten sonra öğrencilere uygulatılmasının ve bu davranışın öğrenciler tarafından benimsenmesinin daha kolay olacağı belirtilmiştir.

 

 

 

Kendisini 1997 yılından itibaren Eğitim Öğretime gönül vermiş ve bu tarihten itibaren Karaçoban İlçesi’nde görev yapmış olan Anadolu Lisesi Müdürü Alican  KELEŞ Bey ile yapılan görüşmede, geçmiş yıllarda okul yetersizliğinin olduğunu fiziki şartların eğitim için pekte uygun olmadığını vurgulamıştır. O dönemde Karaçoban İlçesi’nin yetiştirmiş olduğu sayılı kişilerden biri olana Alican KELEŞ Bey , hem fiziki imkansızlıkların hat seviyede olduğunu hem de öğretmen konusunda sıkıntılar yaşandığını ve hatta ücretli öğretmen bulma konusunda da sıkıntılar yaşadıklarını belirtmiştir. Geçmiş yıllarda halk arasında okuyunca ne olacak gibi düşüncelerin kendisiyle beraber Karaçoban da okuyup yetişen kişilerin sayısı artınca bu düşüncelerin değiştiğini ve halkın çocuklarını okutma gayreti içerisine girdiğini belirtmiştir. Ayrıca Karaçoban ilçesinde öğretmenlerin barınma ihtiyacını karşılayacak yeterince imkanın olmadığını ve bununda öğretmenleri olumsuz etkilediğini belirterek günümüzde barınma ihtiyacı konusunda sıkıntının büyük ölçüde ortadan kalktığını ifade etmiştir.

 

Eğitim öğretim konusunda öğrencilerin yeterli materyale sahip olmadıklarını o dönemde öğrencilere üniversite sınavına hazırlık amacıyla deneme yapmanın çok maliyetli olduğunu belirtmiştir. Bu zorluklara rağmen Karaçoban Lisesi’nden mezun olan öğrencilerin üniversiteyi kazanma oranlarının git gide arttığını ve hatta bir dönem il bazında yüksek düzeyde üniversite kazanan öğrenci kitlesine de ulaştıklarını ifade etmiştir. Özverili çalışmalar sayesinde şuan da Karaçoban doğumlu öğretmen veya diğer kamu alanlarında çalışan kişilerin sayısın arttığını ve bu sayede halkın eğitime yönelik bakış açılarının değiştiğini belirtmiştir. Ayrıca günümüzde ders materyali konusunda pek sıkıntı kalmadığını, öğrencilerin gelişen ülke ekonomisi, yaşam şartları içerisinde kaynak bulmada sıkıntı yaşamadıklarını da belirtmiştir.

 

Öğretmenlerin özverili olarak çalışmalarının eğitim öğretim açısından büyük katkı sağlayacağını ve  yaşam şartları iyi olan bir yerde çalışmanın her öğretmenin isteyeceği bir şey olduğunu ancak Karaçoban gibi yaşam şartlarının kısıtlı olduğu okuldaki imkanların veya çevresel düzenlemelerin eksik olduğu bir ortamda çalışmanın Karaçoban İlçesinde yaşayan halkın ve hatta ülkemizin geleceği ve refah seviyesine ulaşması açısından daha kıymetli olduğunu vurgulamıştır. Eğitim neferleri olarak bizlere düşen görevin öğrencilerimizin en iyi şekilde yetişmelerini sağlamak ve ilerde vicdanen rahat olmak için öğrencilerin hem eğitim alanında hem de sosyal yaşam içerisinde düzgün bireyler olarak yetiştirilmesini sağlamak asıl gayemizin bu olması gerektiği belirtmiştir.